DEVLET ÇİFTLİKLERİ ÖZELLEŞTİRİLMEMELİDİR |
Cumhuriyetin kurulmasından sonra, özellikle küçük ve orta ölçekli tarım işletmelerine çağdaş tarım uygulamalarını göstermek, onlara tohumluk, damızlık hayvan, fide-fidan gibi girdileri sağlamak amacıyla Devlet Üretme Çiftlikleri (DÜÇ) Genel Müdürlüğü'ne (günümüzdeki adı Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü- TİGEM) bağlı işletmeler kurulmuştur. Bunların bir kesimi yakın geçmişte özelleştirilmiş, son kalanların da özelleştirileceği geçtiğimiz günlerde Başbakanlık Özelleştirme İdaresi tarafından bildirilmiştir. TİGEM'e bağlı işletmelerin tümünün özelleştirilmesiyle Türk çiftçisi önemli öncüsünün desteğinden yoksun kalacak, yabancılar ve onlarla çıkar birliğine girmiş şirketlerin insafına bırakılacaktır. Özelleştirme gerekçelerinin başında, bu işletmelerin zararda olmaları gösterilmektedir. Oysa bu işletmeler bilerek zarar ettirilmişlerdir. TİGEM'ler Neden Zarar Ettirildi? TİGEM'ler, 1980'li yıllardan başlayarak Türkiye'nin tam denetimli olarak "batı'nın güdümüne" sokulmak istenmesinin bir aracı olarak iflas ettirilmişlerdir. Batı'nın güdümüne sokmak için Türkiye tarımının çökertilmesi, böylelikle temel besinler bakımından dışsatımcı ya da kendine yeter ülke konumundan uzaklaştırılması gerekiyordu. Çünkü Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği'nin elinde biriken bitkisel ve hayvansal ürün stoklarının eritilmesi, tarımsal girdilerine pazar bulunması gerekmekteydi. Bu bağlamda, ülkemizde öncelikle tarımsal KİT'lerin özelleştirilmesi ya da kapatılması sağlanmıştır.TİGEM'ler Nasıl Zarar Ettirildi ? Stratejik tarımsal kitlerden biri olan TİGEM'lerin zarar ettirilmesi için şunlar yapıldı:
Günümüze değin, Acıpayam, Çiçekdağı, Gelemen, İnanlı, Gökçeada, Ardahan, Hafik, Boztepe ve Kazova Tarım İşletmeleri gibi işletmeler ya özel sektöre kiralandılar, ya da kapatıldılar. Şimdilerde de elde kalanlar özelleştirme kapsamına alınacak. TİGEM'lerin tümünün özelleştirilmesine karşı çıkılmalıdır. Çünkü TİGEM'ler;
Unutulmamalıdır ki, bir kamu hizmeti gerçekleştiren, iyi bir yönetim ile zarar etmeyecek olan TİGEM'lerin zararı esas itibari ile çiftçiye götürülen hizmetin bedelidir ve destekleme kapsamında ele alınmalıdır. Bu nedenle TİGEM'lerin zararını bahane etmek anlamsızdır. Bu hizmetlerin özel sektöre devri ise bir yandan girdi maliyetlerinin baskısı altında yok olma noktasına getirilen, diğer yandan finansman gücü olmayan veya çok zayıf olan küçük ve orta ölçekli üreticilerimizin de sonu olacaktır. Aslında yapılmak istenen de budur; tarımsal istihdamı azaltmak, küçük işletmeleri tasfiye etmek ve endüstriyel tarım aldatmacasıyla çok uluslu şirketlerin pazar alanını genişletmek. Sonuç olarak TİGEM'ler tarımın tohumluk ve damızlık gereksinimini karşılayan en önemli kuruluşlardır. Bunların özelleştirilmesi, çiftçimizi yabancı şirketlere ve onlarla çıkar birliği içinde olanların insafına bırakmak demektir. Biz aşağıda imzaları olan öğretim üyeleri, ziraatçılar, veterinerler, çiftçiler ve çiftçi dostları olarak TİGEM'lerin özelleştirilmesinin durdurulmasını istiyoruz. |