ANKARA KUĞULU PARK'TA "GEZİ" NOTLARI - I
Geçen ay Ankara'da Kavaklıdere semtindeki Kuğulu Park'ta idim. İstanbul'daki Gezi Parkı eylemlerini desteklemek maksadıyla Ankara'da düzenlenen gösterilerin (dayanışma-destek eylemlerinin) odak mekânlarından biri burası idi.
Ortam ve olan bitenlerle ilgili mümkün mertebe peşin hükümlerden sıyrılıp, haberlerin ve dedikoduların tesiriyle yanlış fikir ve kanaatlere kapılmamak, su-i zandan kaçınmak ve bizzat müşahade etmek niyeti ile fotoğraf makinemle birlikte öğle vakti parka gittim. İtiraf edeyim ki bütün iyi niyetime ve objektiflik çabalarıma rağmen çok şaşırdım. Parktaki ortam, hava vs. ancak orada bulunan biri tarafından anlaşılabilirdi.
Kuğulu Park küçük bir mekân. Bu küçük mekânda çok büyük bir kalabalık vardı. Bu kadar küçük bir mekânda bu kadar büyük bir kalabalık toplanmasına rağmen inanılmaz bir sükunet, düzen, temizlik, saygılı ve ölçülü davranışlar, neşe, heyecan ve dinamizm vardı. Yerlerde çöp yoktu, gençler ellerinde çöp poşetleri ve hijyen amaçlı eldivenlerle yerlere atılan az sayıda çöpü üşenmeden, becerikli bir şekilde topluyordu. Her tarafta çöp atılabilecek kutu veya poşetler yerleştirilmişti.
Bir kenarda yer sergisi ve kitaplıklarda herkesin bilâ bedel 3 adet alabileceği veya okuyup bırakabileceği kitaplar vardı. Ben de iki adet aldım. Kitaplara bakarken bazı liseli ve üniversiteli gençler evlerindeki ihtiyaç fazlası kitap ve dergileri getirip bıraktılar. Başka bir yerde ise çok çeşitli yiyecek (börek, poğaça, sandviç vs.) ve içecek (çay, meyve suyu, ayran, gazoz...) saygılı biçimde sıraya girenlere, eldivenli ve becerikli gençler tarafından servis ediliyordu, kitaplar gibi bunlar da ücretsiz idi. Ben de kurabiye ve ayran aldım. Sırada beklerken bazı ev kadınları bir kısmı evde hazırladıkları, bir kısmı civardaki bir pastaneden alınmış kek ve kuru pasta gibi şeyler getirip dağıtılması için masalara bıraktılar.

Gene dikkat çekici hususlardan biri çok sayıda çocuklarıyla birlikte gelmiş olan ailelerdi. Hatta kundakta bebekleriyle gelenler de vardı. Gençler çoğunlukta olmakla beraber orta yaşlı ve çok yaşlı kişiler de vardı.
Çok sayıdaki pankart amatörce, fazla özenilmeden hazırlanmış ama dikkat çekici ifadeler taşıyordu. Ağır küfür, hakaret, rahatsız edici bir ifade görmedim. aksine zekice, mizah yüklü, kaliteli yazılar vardı. Herhangi bir parti taraftarlığı görülmüyordu. Sadece AKP ve başbakan eleştirisi vardı.
Türk Bayrağı dışında ne bir PKK bayrağı, ne orak çekiçli ne de kızıl yıldızlı bayrak vardı. Atılan sloganlar tahrik edici değildi, parktaki herkesin katıldığı makul ifadelerdi. Ellerinde Türk Bayrağı ile slogan atarak parkın dışına doğru yürüyen gençler epey alkış topladı, edeplice yürüdüler, ne bir taşkınlık, ne kabalık ne de provokatif bir tutum vardı.
Park içinde veya çevrede tek bir polis görmedim. Sivil polis varsa da tanımam mümkün değildi tabii.
Kalabalık ve yürüyenler park dışındaki insanları ve esnafı rahatsız edebilecek herhangi bir niyet ve eylem sergilemediler. Sadece, parkın yanından geçen Tunalı Hilmi Caddesi'nin araç trafiği bir miktar menfi etkilenmişti. Bundan dolayı araç sürücüsü ve yayalardan herhangi bir şikayet veya memnuniyetsiz söz/tavır görmedim.

Parkta tam bir şölen havası hakimdi. Bir aile pikniğinde gibiydi herkes. Birbirini daha önce hiç görmemiş yüzlerce insan aile içinde bile görmeye hasret kaldığımız bir halde, gülüyor, konuşuyor, paylaşıyor, sıradışı ve tarihi bir ânı yaşamanın verdiği güven ve heyecan içinde, tarihi bir hadisenin parçası olma duygusunu yaşıyordu. Bunu görmek ve anlamak için sosyolog, antropolog veya psikolog olmaya gerek yoktu.

Şaşkınlıkla başlayan parktaki gözlem serüvenim ilerledikçe ortamdaki müspet havadan ben de nasibimi aldım. İyi ki gelmişim. Ülkemizde hasret kaldığımız ama pek nasip olmayan dostluk, kardeşlik, paylaşım, dayanışma gibi değerleri görüp yaşamak benim için de unutulmaz bir tecrübe oldu.
Akşam saat 18:00'e doğru ortam yavaş yavaş değişmeye başladı. Çevrede bira satan işportacılar peydah oldu. Büfeler ve ticari araçlardan veya marketlerden alınıp getirilenler biralar içilmeye başlandı. Parktan ayrılmaya başlayan çocuklu ailelerin yerini gençlerin oluşturduğu yeni guruplar almaya başladı. Mücbir sebeplerle benim de ayrılmam gerekiyordu, Kızılay'a doğru yürümeye başladım. Kızılay'dan parka doğru gelmekte olan çok sayıda genç gördüm. Ellerinde daha önceki sol gösterilerden alışık olduğumuz bayraklar ve pankartlar vardı. Parktakilerden farklı tipler, farklı yüz ifadeleri, sert ve kararlı adımlar, akşamın ve gecenin ilerleyen vakitlerinin nelere gebe olduğunu insana hissettiren ideolojik sloganlar vs...
Kızılay'a yaklaştıkça değişen bir atmosfer vardı. Çok sayıda polis ve polis aracı, tomalar, otobüsler... Gece maçına hazırlanan takımlar ve taraftarları gibi, parkta toplanıp Tunalı veya Atatürk Bulvarı üzerinden Kızılay'a yürüyecek olanlar ve onları karşılayacak olan polisler... Maçı yerinde izlemedim ama cep telefonları marifetiyle canlı yayın yapanlar, izleyip anlatanlar, Halk TV, Ulusal Kanal, tweet'ler vs. vasıtasıyla gündüz görüp yaşadıklarımdan bambaşka şeylerin de bu süreçte yer aldığını öğrendik. Ertesi gün olay mahallerini gezince önceki gece yaşanmış olanların müşahhas izlerini her yerde görmek mümkündü.
Netice itibariyle iki ayrı Gezi'ci gurup, iki ayrı Gezi Direnişi süreci söz konusu. Biri; Kuğulu Park'ta gündüz gördüğüm, sevdiğim ve benimsediğim Gezi. Muhtemelen Taksim Gezi Parkı'nda da burada gördüklerimin simetriği vardı. Diğeri; yüzleri maskeli, ellerinde sökülüp parçalanıp silaha dönüştürülmüş kaldırım taşları, kalbinde öfke, aklında tahrip, tahrik, çatışma ve kaos olan militan bir azınlık. Vitrin ve kent mobilyalarını tahrip eden, parti binalarını ve dershaneleri yakan, esnafı kışkırtan, Türk bayrağını yakan çapulcular.
* * *
İstanbul Gezi Parkı'ndaki çadırlara barbarca ve aptalca müdahale eden zabıta, daha sonra da polis; müdahalenin zamanlama ve tarzındaki büyük hataların farkında olmayan, daha sonra da bu büyük hatayı fark edip telafi etmek bir yana, sürekli daha büyük hatalar girdabına kapılan belediye, emniyet, valilik, bakanlar, başbakan, cumhurbaşkanı... İstanbul ve Türkiye'nin kazancı olabilecek bir durumu/fırsatı tarihi bir fiyaskoya ve felakete dönüştürdü. Gezi'cilerin amatörlüğü, işe karışmış olan eski tüfekler, ajanlar, durumdan vazife çıkaran fitneciler, CNN, BBC vs. elbirliği ile bu felâketi büyüttüler. Can kayıpları, ağır yaralanmalar, organ kayıpları, gözaltı ve tutuklanmalar, saygı ve güven kayıpları, maddi kayıplar, zaman ve diğer kaynakların israfı, dünya önünde yaşanan prestij kayıpları...
Süreç felakete doğru evrilirken seçilmiş ve atanmış sorumlular nerede neyle meşguldüler acaba? Herkes başbakanın tepkisini/tutumunu bekledi. Müşfik ve müspet bir yaklaşımla, iki çift yatıştırıcı söz beklendi. Tam aksine yangına körükle gidildi. Provokatörlerin, ajanları, eski tüfeklerin beklediği de buydu. Karşılıklı bilinçli veya bilinçsiz atılan yanlış adımlarla süreç içinden çıkılması gitgide zorlaşan bir mecraya döküldü. Sadece başbakan, belediye başkanları veya Gezi'ciler değil, sürecin içindeki ve dışındaki bütün aktörler (akademisyenler, gazeteciler, yazarlar, aydınlar...) sanki bir akıl tutulmasına uğradılar. Gezi süreci alışılmış olanlara benzemiyordu. Demoğrafik yapısı, oluşumu, niyeti, iç ve dış dinamikleri ile son derece kendine özgü ve daha önce görülmedik bir fenomendi. Polis de hazırlıklı değildi, polise meram anlatmaya çalışan çocuklar da. TV seyircisinin kafa karışıklığını söylemeye bile gerek yok.
Fakir Kalender |
|
AB Kurumları ile Türkiye Cumhuriyeti devleti arasında Kopenhag Kriterleri konusunda devam etmekte olan müzakerelerin 5. yılında, sivil toplum kuruluşları olarak bu kriterlerin yerine getirilmesi, uygulanması ve yerleşmesinde gösterdiğimiz çabayı, attığımız somut adımları ve tespit ettiğimiz sorunları aktarmak büyük önem arz etmektedir. TÜSEV, bu' ihtiyaçtan yola çıkarak Türkiye'de sivil toplum-kamu ilişkilerinin durumu, yasal çerçeve ve sivil toplum kuruluşlarının politika oluşum süreçlerine etkilerine değinen bir değerlendirme raporu hazırlamıştır. Raporda yer alan bilgiler, TÜSEV araştırma projeleri, mütevellileri ve uzman ekibinin görüş ve tecrübelerine dayanmaktadır. TÜSEV bu kapsamda 2009-2010 yıllarında yürüttüğü kapsamlı bir sivil toplum ihtiyaç analizi çalışması olan Sivil Toplum Endeksi Projesi (STEP) bulguları, Türkiye'nin önde gelen dernek ve vakıflarından oluşan mütevellilerine uyguladığı anket çalışması ve örgütlenme özgürlüğünün önündeki engelleri tespit eden raporundan faydalanmıştır. Ümidimiz bu sayede ülkemizin AB katılım süreciyle ilgili gelişmeleri izleyen ve değerlendiren 2010 İlerleme Raporu'nda gözlemlerimiz, önerilerimiz ve ihtiyaçlarımızın yer alması; söz konusu raporun ilgili kamu ve sivil toplum kuruluşları için yol gösterici olmasıdır.
Rapora http://www.tusev.org.tr/content/detail.aspx?cn=567 adresinden ulaşabilirsiniz. |
ISTR Konferansı 7-10 Temmuz 2010’da İstanbul’da Düzenlendi
Sivil toplum alanında araştırma yapan akademisyen, enstitü, üniversite ve sivil toplum kuruluşlarını bir araya getiren Üçüncü Sektör Araştırmaları Birliği’nin (ISTR-International Society for Third Sector Research) 9. Uluslararası Konferansı 7-10 Temmuz 2010 tarihlerinde Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı (TÜSEV) ve Kadir Has Üniversitesi ev sahipliğinde İstanbul’da yapılmıştır.
İki yılda bir dünyanın farklı bir şehrinde düzenlenen ISTR Uluslararası Konferansı’nda dünyanın önde gelen araştırmacıları sivil toplum alanında yaptıkları çalışmaları sunmaktadır. Bu boyutuyla ISTR Konferansı bu alanda mevcut durumun değerlendirilmesi ve sektörün geleceğine ve gelişmesine yönelik öneriler sunması nedeniyle dünyada bu alanın en önemli etkinliklerinden biri olarak kabul edilmektedir. Konferans, sivil toplumun durumuyla ilgili vizyon sağlaması, uluslararası ilişkilerinin gelişmesi ve ülkemizde sivil toplumun tanıtılması açısından da önemli bir adım olmuştur.
Konferans Hakkında
- 2010 yılı teması “Krizle Yüzleşmek: Üçüncü Sektör ve Sivil Toplumun Karşılaştığı Güçlükler ve Fırsatlar” olmuştur.
- Konferans; devlet-sivil toplum ilişkileri, yönetişim-hesapverebilirlik, sosyal ekonomi, sosyal girişimcilik ve sosyal girişimler, kalkınma yardımları ve Güney-Kuzey diyaloğu, filantropi, gönüllülük, kurumsal sosyal sorumluluk, sosyal sermaye ve yoksulluk gibi başlıklara odaklanmıştır.
- Konferans programında 150 kadar panel, atölye çalışması ve sunum yer almıştır.
- Konferansa 70 ülkeden 600’e yakın kişi katılmıştır.
- Konferansa Türkiye’den yaklaşık 40 akademisyen, araştırmacı ve sivil toplum temsilcisi katılmıştır.
Açılış Oturumu
Konferansın ilk genel toplantısı ISTR Başkanı Mark Sidel, Kadir Has Üniversitesi Rektörü prof. Dr. Mustafa Aydın ve TÜSEV Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Üstün Ergüder tarafından yapılan açılış konuşmalarıyla başlamıştır. Açılış konuşmalarının ardından Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Yardımcısı ve Nüfus Fonu Direktörü Thoraya Ahmed Obaid “Değişimin Aracı Olarak Kültür” konulu bir konuşma yapmış ve bu alanda Birleşmiş Milletler’in tecrübelerini aktarmıştır. Obaid; soru cevap oturumunda ise sektörler ve kurumlar arasında ortak çalışmanın önemine ve kültürün değişimiyle ilgili araştırmaların geliştirilmesi gereğine değinmiştir.
|
Devamını oku...
|
Sivil toplum alanında araştırma yapan akademisyen, enstitü, üniversite ve sivil toplum kuruluşlarını bir araya getiren Üçüncü Sektör Araştırmaları Birliği’nin (ISTR-International Society for Third Sector Research) 9. Uluslararası Konferansı 7-10 Temmuz 2010 tarihlerinde TÜSEV ve Kadir Has Üniversitesi ev sahipliğinde İstanbul’da yapılacaktır. İki yılda bir dünyanın farklı bir şehrinde düzenlenen konferansın 2010 yılı teması “Krizle Yüzleşmek: Üçüncü Sektör ve Sivil Toplumun Karşılaştığı Güçlükler ve Fırsatlar” olarak belirlenirken, konferans mekanı ise Kadir Has Üniversitesi olacaktır. Etkinliğin açılışını Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Yardımcısı ve Nüfus Fonu Direktörü Thoraya Ahmed Obaid yapacaktır. Konferansın dili İngilizcedir ve katılım için kayıt zorunludur.
Türkiye’den konferansa katılacak araştırmacılar, enstitüler ve sivil toplum kuruluşları için 100 $'lık indirimli bir kayıt ücreti belirlenmiştir. Kayıt olmak isteyenlerin aşağıdaki katılım formunu tamamlayarak faks veya posta yoluyla ISTR’a göndermesi gerekmektedir. Kayıt süreciyle ilgili tüm işlemler ISTR tarafından yürütülmektedir, bu nedenle soru ve taleplerinizin İngilizce olarak
Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir
adresine iletilmesi gerekmektedir. Konferans programı ve diğer detaylara www.istr.org adresinden ulaşabilirsiniz.
Konferans kayıt formunu indirmek için tıklayınız.  |

TÜSEV Elektronik Bülten, Sayı 26, Eylül 2009
Yasal Haberler
Makale: “Yardıma Kapının Kapatılması” ICNL tarafından üç ayda bir yayımlanan Kar Amacı Gütmeyen Kuruluşlar için Uluslararası Hukuk Dergisinin son sayısında sivil toplum kuruluşlarına yurtdışından yapılan yardımlarla ilgili bir makale yer almıştır. Rebecca B. Vernon tarafından kaleme alınan makale uluslararası hukukta sivil toplumun durumunu ele alarak yurtdışından fon alımıyla ilgili engelleri ve gerekçeleri sınıflandırmaktadır. Buna göre yurtdışından fon alınmasının tamamen yasaklanması, fonların hükümet araçlarıyla alınmasını zorunlu hale getirilmesi, fon alınmasının hükümetin iznine tabi tutulması, belli alanlarda çalışan STK’ların yurtdışından fon almasının engellenmesi, vergi kanunlarıyla fon verilmesinin zorlaştırılması gibi uygulamalar saptanmıştır. Yazar bu saptamaları çeşitli örneklerle açıklarken bu uygulamaların hukuki gerekçelerini de mercek altına almaktadır. Makaleye İngilizce olarak ulaşmak için http://www.icnl.org/knowledge/ijnl/vol11iss4/special_1.htm
Sektörden Haberler
ISTR 9. Uluslararası Konferansı: Bildiri Göndermek için Son Günler 7-10 Temmuz 2010 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilecek olan Üçüncü Sektör Araştırmaları Birliği (ISTR-International Society for Third Sector Research) 9. Uluslararası Konferansı bildiri çağrısı Türkçe olarak da yapıldı. Son başvuru tarihi 19 Ekim 2009 olarak açıklanan çağrının Türkçe metnine http://www.istr.org/conferences/istanbul/pdf/BildiriCagrisi.pdf adresinden ulaşabilirsiniz. Her iki yılda bir dünyanın farklı bir şehrinde 600’den fazla araştırmacı, akademisyen ve sivil toplum temsilcisinin katıldığı ISTR Konferansı’na 2010’da Kadir Has Üniversitesi ve TÜSEV ev sahipliği yapacak. ABD’de Johns Hopkins Üniversitesi bünyesinde bir kuruluş olan ISTR, üçüncü sektör, filantropi ve sivil toplum alanlarında araştırma ve eğitim dallarında çalışmalar yapan birey, enstitü, üniversite ve sivil toplum kuruluşundan oluşan bir üyelik ağına sahiptir. Konferansın 2010 yılı için belirlenen teması ise “Krizle Yüzleşmek: Üçüncü Sektör ve Sivil Toplumun Karşılaştığı Güçlükler ve Fırsatlar” olmuştur. ISTR ve bildiri çağrısı hakkında daha fazla bilgi için: www.istr.org
Türkiye’de Sivil Toplum Paneli, Dünya Bankası – IMF Toplantıları, 4 Ekim 2009, 09.00 – 10.30, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi 2-7 Ekim 2009 tarihlerinde İstanbul’da yapılacak olan Sivil toplum Forumu ve Dünya Bankası – IMF Toplantıları kapsamında, STEP araştırmasının ön bulgularının sunulacağı “Türkiye’de Sivil Toplum” konulu bir panel düzenlenmektedir. Panel’de CIVICUS Genel Sekreteri Ingrid Srinath küresel sivil toplum hareketini değerlendirecek ve geleceğe yönelik engel ve fırsatlara işaret edecektir. TÜSEV’den Zeynep Meydanoğlu’nun STEP 2009 ön bulgularını sunmasının ardından, Yaşama Dair Vakfı’nın TÜBİTAK desteği ile yürüttüğü “Türkiye Sivil Toplum Kuruluşları Kültürü” konulu araştırma sonuçları Yaşama Dair Vakfı adına Mehmet Ali Çalışkan tarafından paylaşılacaktır.
“Dünya Ekonomik ve Sosyal Araştırması 2009: Kalkınmayı Teşvik, Gezegeni Kurtarmak" (WESS’ 09) Yayımlandı İklim değişikliği ve küresel ısınmanın, gelişmekte olan ülkelerde kalkınma çabalarının önünde engel oluşturduğunu bu nedenle iklim değişikliği ile mücadele ve kalkınma politikalarının bir arada düşünülmesi gerektiğini gündeme getiren "Dünya Ekonomik ve Sosyal Araştırması 2009: Kalkınmayı Teşvik, Gezegeni Kurtarmak" (WESS’ 09) adlı araştırma Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal İşler Birimi (UN DESA) tarafından başlatıldı. Araştırmada, iklim değişikliği ile mücadele için kalkınmış ve kalkınmakta olan ülkelerde değişik uygulamaların hayata geçirilmesi gerektiği, karbon pazarı gibi uygulamaların sorunun çözümünde etkili olamayacağı, gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan/ ihtiyaç duyan ülkelere gerek mali yardım gerekse teknolojik transfer yoluyla onların sürdürülebilir ekonomiye yönelik çalışmalarına kapsamlı yatırımlar yapması gerektiği vurgulanmaktadır. Araştırmaya İngilizce olarak http://www.un.org/esa/policy/wess adresinden ulaşabilirsiniz.
Avrupa Birliği’nden Istanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti’ne Hibe Desteği Merkezi finans ve İhale Birimi Türkiye Cumhuriyeti veya AB Üyesi Ülkelerde kültür ve sanat alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarına “Sivil Toplum Diyalogu – İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Hibe Programı” için teklif çağrısında bulundu. Avrupa Komisyonu Katılım Öncesi Yardım Fonları (IPA) kapsamında, koordinasyonu, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı tarafından yürütülen programın teklif çağrısı, İstanbul’un kültürel mirasını ve kapasitesini ortaya koyacak projeler bekliyor. Proje başvuruları, 2 Aralık 2009 tarihi, saat 16.00’a kadar Merkezi Finans ve İhale Birimi’ne yapılabilecektir. Proje başvurusuna ilişkin detaylı bilgi için http://www.istanbul2010.org/index.htm ve http://www.cfcu.gov.tr/news.php?action=show&id=622&lng=tr web sayfalarını ziyaret edilebilirsiniz.
Bağışçı/ Donör Değişimi, İşbirliği ve Bilgi Mekanizması (DECIM) Avrupa Birliği (Avrupa Komisyonu Dış İşbirliği Programları) ve Dünya Bankası ortak programı olarak Ocak 2007 tarihinde faaliyete geçen DECIM (Donor Exchange, Coordination and Information Mechanism), sivil toplumun gelişmesinde aktif rol oynayan kurumların ve sivil toplum bağışçılarının yürüttüğü gönüllü bir birimdir. Programın amacı; şeffaflık, bilgi paylaşımı ve katılımcı kurumlar arasında etkin işbirliği ilkelerine dayanarak Sovyet sonrası ülkeler, Batı Balkanlar ve Türkiye’yi de içine alan Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri ile Akdeniz ve Ortadoğu ülkelerinde sivil toplumun gelişmesi için çalışmaktır. Detaylı bilgiye İngilizce olarak http://ec.europa.eu/europeaid/who/partners/civil-society/decim_en.htm adresinden ulaşabilirsiniz.
Sivil Toplum Endeksi 2003-2006 Veritabanı Açıldı 2003-2006 yıllarında 50’den fazla ülkede uygulanan CIVICUS Sivil Toplum Endeksi araştırmasının sonuçlarını bir veritabanında bir araya getirmiştir. Veritabanı aracılığıyla araştırmanın sonuçları ülke ülke izlenebilmektedir. Kısa bir üyelik formu doldurarak siz de http://civicus.org/csi-phase1 adresinden bu verilere ulaşabilirsiniz.
AGNA Yıllık Toplantısı, 20-22 Eylül 2009, Johannesburg TÜSEV’in 2008’de katıldığı Ulusal Kuruluşlar Ağı (Affinity Group of National Associations-AGNA) Yıllık Toplantısı ve Atölye Çalışması 20-22 Eylül tarihlerinde Johannesburg’da yapılmıştır. Toplantı 45 ülkeden sivil toplumun geliştirilmesi konusunda çalışan ulusal kuruluşu bir araya getirmiştir. Küresel mali kriz nedeniyle sivil toplum kuruluşlarının azalan kaynaklarla artan ihtiyaçlara cevap vermek durumda kaldığı vurgulanırken, ulusal kuruluşların başta savunuculuk ve lobicilik faaliyetleri ile üstlendiği kilit rol vurgulanmıştır. Ulusal kuruluşların öncelikleri sivil toplum kuruluşlarının meşruiyet, şeffaflık ve hesapverebilirliklerinin sağlanması, devlet-sivil toplum ilişkilerinin güçlendirilmesi, bölgesel ağlar geliştirilmesi ve katılımın arttırılması olarak belirlenmiştir. Toplantıda ayrıca TÜSEV’in online üye veritabanı Bilgi Bankası iyi bir örnek olarak katılımcılarla paylaşılmıştır. Detaylı bilgiyi http://www.civicus.org/affinity-group-of-national-associations adresinde bulabilirsiniz.
STK’lar için Bütçe İzleme Eğitimi ve Kampı STK Eğitim ve Araştırma Birimi tarafından yapılan duyuruyla sivil toplum temsilcileri 2010, 2011 ve 2012 yıllarında kamu tarafından sosyal hizmetler ve yardım, sosyal güvenlik, sağlık, eğitim, çocuk, gençlik, savunma gibi alanlarda yapılacak harcamaların izlenmesi amacıyla düzenlenecek Bütçe İzleme Eğitim ve Kampı’na katılmaya davet edilmiştir. Eğitime katılmak için son başvuru tarihi 5 Ekim 2009, kampa katılım için son başvuru tarihi ise 24 Kasım 2009’dur. Başvuru ve detaylı bilgi için: http://stk.bilgi.edu.tr/egitimkampi.asp
Mütevellilerimizden Haberler
Bilgi Bankası Profilinizi Güncellediniz mi? TÜSEV’in 2008 yılında tamamladığı ve mütevellilerimizin İngilizce ve Türkçe kurumsal profillerini içeren online veritabanımız Bilgi Bankası’na kullanıcı adı ve şifrenizle giriş yaparak 2009 yılı güncellemelerinizi yapabilirsiniz. Bilgilerinizi güncellemek için izlemeniz gereken adımlar ise bir kılavuz hazırlanarak web sitemize eklenmiştir. Kılavuza buradan ulaşabilir, eğer kullanıcı adı ve şifrenizi bilmiyorsanız
Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir
adresinden talep edebilirsiniz. İletişim bilgilerinden mali bilgilere kadar 100’den fazla üyemizin kurumsal bilgilerini içeren Bilgi Bankası’nı www.tusev.org.tr/member adresinden ziyaret edebilirsiniz.
Prof. Dr. Üstün Ergüder’e Magna Charta’da Yeni Görev TÜSEV Yönetim Kurulu ve Mütevelliler Heyeti Başkanı Prof. Dr. Üstün Ergüder 2009-2013 döneminde Avrupa üniversitelerinin akademik özgürlüğünü savunan Magna Charta Gözlemcilik Konseyi Başkanlığı’na seçilmiştir. Bu Konsey’in misyonu Avrupa’da yüksek öğrenim kurumlarının daha kaliteli, daha uluslararası nitelikli bir eğitim vermeleri, akademik özgürlük ve kurumsal özerkliğin sağlanmasıdır. TÜSEV mütevellileri adına kendisini kutluyor, sonsuz başarılar diliyoruz.
Sabancı Vakfı Toplumsal Gelişme Hibe Programı 2010 Açıldı Kadınların, gençlerin ve engellilerin; toplumda eşit fırsatlara sahip olmalarını, topluma aktif olarak katılmalarını destekleyen ortamların yaratılmasını ve böylece toplumsal gelişmeye katkıda bulunulmasını amaçlayan 2010 Sabancı Vakfı Toplumsal Gelişme Hibe Programı’na başvurular 16 Eylül 2009 itibarıyla başlamıştır. T.C. Yasalarına göre kurulmuş, Türkiye'de yerleşik; Dernekler, Vakıflar, Kooperatifler ve Üniversiteler projeleriyle başvurabilirler. Programın başvuru şartları, süreci ve kapsamı hakkında bilgi için, Sabancı Vakfı web sitesini (http://www.sabancivakfi.org/) ziyaret edebilirsiniz. Başvurular için son tarih 16 Kasım 2009'dır.
Fark Yaratanlar Başlıyor Türkiye’de toplumsal gelişmeye katkıda bulunanların öykülerini ve çalışmalarını görünür kılarak insanlarda farkındalık uyandırmak, daha duyarlı ve aktif vatandaş olmalarını teşvik ederek ilham vermek amacıyla Sabancı Vakfı’nın katkılarıyla CNN Türk’te 32 hafta boyunca “Fark Yaratanlar” adlı bir program yayınlanmaya başlanacaktır. Her programda; yurttaş katılımı, ekonomik gelişme, sağlık, çevre, eğitim/öğrenim ve sosyal adalet konularında insanların hayatına katkıda bulunarak Fark Yaratan bir kişinin hikayesi anlatılacak, ‘sıradışı kişiler, olağanüstü etkiler’ halkla paylaşılacaktır. www.farkyaratanlar.org sitesinden Fark Yaratan adayınızı gösterebilirsiniz. Programla ilgili detaylı bilgi ve başvuru için http://www.farkyaratanlar.org/ ve http://www.sabancivakfi.org/ adreslerini ziyaret edebilirsiniz.
Sessiz Ayakkabıların Yürüyüşü, 28 Eylül 2009, İstanbul Umut Vakfı, bireysel silahlanmanın “yaşam hakkı”nı tehdit eden en önemli sosyal sorun olduğuna dikkat çekmek ve sonuçlarını görünür kılmak için 28 Eylül Bireysel Silahsızlanma Günü'nde "Sessiz Ayakkabıların Yürüyüşü"ni 9. kez düzenlemiştir. Umut Vakfı tarafından 2001 yılından bu yana düzenlenen “Sessiz Ayakkabıların Yürüyüşü”nde, bireysel silahlanma ile oluşan şiddete dikkat çekildi. Etkinliğin, açılış konuşmasını Umut Vakfı Kurucu Başkanı Nazire Dedeman ve Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan yapmıştır. Sessiz Ayakkabıların Yürüyüşü’nde, halen TBMM İçişleri Komisyonu’nda bulunan “Silah Kanunu Tasarısı”na ilişkin Umut Vakfı İnceleme Komisyonu toplantısının Sonuç Bildirgesi açıklanmış ve yürüyüşün ardından 15. Bireysel Silahsızlanma Günü Ödül Töreni yapılmış ve Fotoğraf Sergisi açılmıştır. Detaylı bilgi için http://www.umut.org.tr/
Yaşlılık Sempozyumu, 8 Ekim 2009, İstanbul Kadıköy Sağlık Eğitim Merkezi Vakfı (KASEV) ve Maltepe Üniversitesi işbirliğiyle 8 Ekim 2009 Perşembe günü Yaşlılık Sempozyumu düzenlenecektir. Konferansın açılış konuşmaları KASEV Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Çetin Oraler ve Maltepe Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Belma T. Akşit tarafından yapılacaktır. Açılışın ardından “Yaşlanma Nedir?”, “Yaşlılık ve Nöropsikoloji”, “Kurumsal Yaşlı Bakım Hizmetleri, Personel Çalışmasının Amacı ve Yönü ne olmalı?”, “Yaşlı Hakları”, “70 Yaş Üstü Sağlıklı Yaşlılarda Kognitif Bozulmaların depresyon ve demografik özelliklerle İlişkisi” ve “Yaşlılıkta zihinsel yapının dinamizminin korunmasıyla ilgili yapılması gerekenler” konulu sunumlar gerçekleştirilecektir. Ayrıca Psikoloji bölümü son sınıf öğrencilerinin yaşlılığın farklı boyutlarını ele aldıkları bitirme tezlerinin sunumunun yer alacağı bir panel de gerçekleştirilecektir. Program Prof. Dr. Bahattin Akşit tarafından yapılacak “Sempozyumun Panoraması” ile tamamlanacaktır. Detaylı bilgi için ve sorularınız için:
Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir
Gönülden Ödüller 2009’a Başvurular Başladı Özel Sektör Gönüllüler Derneği’nin (ÖSGD) bu yıl üçüncüsünü düzenleyeceği, Gönülden Ödüller 2009 başvuruları başlamıştır. Özel sektördeki gönüllülük çalışmalarını ve bu alandaki başarıları desteklemeyi, toplumda fark yaratan iyi örnekleri ödüllendirmeyi ve özel sektörde gönüllülüğün yaygınlaştırılmasına katkıda bulunmayı hedefleyen Gönülden Ödüller bu yıl da birçok gönüllülük çalışmasını biraraya getirecek. Gönülden Ödüller üç farklı kategoride verilecek. Bu kategoriler en başarılı gönüllülük programı, en başarılı gönüllülük projesi, en yaratıcı gönüllülük projesi olarak belirlenmiştir. Ayrıca Türkiye Personel Yönetimi Derneği Özel Ödülü verilecektir. Ödül alanlar 10 Kasım 2009 tarihinde 17. Ulusal İnsan Yönetimi Kongresinde açıklanacaktır. Ödüller için aday göstermek ve detaylı bilgi için http://www.osgd.org/
www.iklimgundemi.org / www.iklimgundemi.net Bilgilendirme Portalı Yayında 7-18 Aralık 2009 tarihleri arasında Kopenhag’da düzenlenecek İklim Değişikliği müzakereleri öncesinde UTES Derneği’nin teknik katkıları ve WWF-Türkiye, Doğal Hayatı Koruma Derneği, TURMEPA ve ÇEVKO işbirliğiyle http://www.iklimgundemi.org/ veya http://www.iklimgundemi.net/ adlı bir bilgilendirme portalı oluşturulmuştur. Portal konu ile ilgili tüm kuruluşlara müzakereler ile ilgili gelişmeleri haftalık olarak sunmak amacıyla Türkçe ve İngilizce olarak yayına başlamıştır.
|

İstanbul’a felaket yaşatan yağmur Aziz Nesin Vakfını da vurdu…
Nesin Vakfı’nın 1995’den itibaren Başkanlığını yürüten Ali Nesin yaşanan acı tabloyu cümlelerine döktü.
İşte Ali Nesin’in yazısı ;
***
Sevgili Dostlar,
Kötümserliğe kapılmaca yok.
Hayat bir mücadeledir. Bu sel felaketini de bu mücadelenin bir parçası olarak değerlendirip eski günlerimize dönmek için canla basla, aşkla şevkle çalışacağız. Eskisinden daha da güzel bir vakıf yapacağız.
Yarın çok daha kötü bir sel felaketi bekleniyormuş. Nasıl mümkünse! Elimizden geldiğince hazırlanıyoruz.
Küçük çocuklarımızı anneleriyle birlikte İstanbul’daki evlerimize yolladık. Vakıf’ta sadece eli iş tutan gençler kaldı.
Görmeden anlaşılmaz ama felaketin boyutlarını anlatmaya çalışayım. Su anda çamurdan bir vakfımız var desem abartmış olmam. Bodrum kat bastan aşağı, giriş katı bir buçuk metre kadar su altında kaldı. Bahçedeki su düne kadar boyu aşıyordu. Şimdi suyu gitti diz boyu balçığı kaldı. Çizmeyi bırakmadan ayağınızı balçıktan kurtarmanız zor.
Selin sürükledikleri meyve ağaçlarının arasına takılmış, ağaçları eğmiş, kocaman bir bariyer oluşturmuş. O yemyeşil bahçeden geriye eser kalmadı. Çoluk çocuk hep birlikte o kadar da çok emek vermiştik ki… Hayvanlarımıza yem için ektiğimiz onlarca dönüm tarla bataklığa döndu. Seralarımız kim bilir nerelerdeler.
Komşu haradaki onlarca at boğuldu. Muhteşem atlardı. Hep birlikte koşmaya başladıklarında zemini zangır zangır titretirlerdi. Çocuklarımız, o atları küçücük boylarıyla çitin üstünden uzanarak, bahçeden kopardıkları tutam tutam çimlerle beslerlerdi. Minicik ellerle atların koca koca dişlerini yanyana görmenin keyfine doyum olmazdı ... Başkalarına para kaynağı olan o atlar bizim neşe kaynağımızdı. Gitti gider canım atlar.
Tiyatro salonumuz tanınmaz halde. Şu anda içine bile girilemiyor. Mutfağımız kullanılmaz durumda, içine zor giriliyor. Çamaşır makinaları, bulaşık makinaları, kurutma makinası, buzdolapları, fırınlar, soğutma depoları, kalorifer kazanı... Medeniyet namına ne varsa yok oldu. Et stoğumuz perişan. Kokuşmadan gömmek gerekiyor. Ama nereye? Her yer balçık. Su, elektrik, telefon, internet kesik elbet. "Dereboyu"ndaki evime uzun süre ulaşamadık. Aziz Nesin’in en önemli notları oradaydı. Sel, ağaç kütüğünden karavana kadar, ne bulmuşsa önüne katmış tüm şiddetiyle akıyordu. Neyse ki ev yıkılmadı ve notlara bir şey olmadı. Mucize diyesim geliyor.
Kullanılmaz hale gelen koltuk, kanape, yatak yorgandan ya da tamamen suya gömülen elbise depolarımızdan söz etmiyorum bile.
Bitirmek üzere olduğumuz "Sanatçı Evi" perişan. Yeni bastan yapacağız. Kitap depolarındaki on binlerce liralık Aziz Nesin kitabi mahvoldu.
Aziz Nesin’in yıllarca biriktirdiği gazete koleksiyonunun büyük bir kısmını ciltletmiştik. Büyük ölçüde parasızlıktan ama bir miktar da ihmalkarlıktan ciltletemediğimiz binlerce gazete hamur oldu. 1976’nin Politika gazetelerini gördüm. İçim acıdı. Mezunlar dahil bütün büyük çocuklarımız Vakf’a geldiler. El birliğiyle Vakf’ı temizlemeye çalışıyorlar.
Felaketin boyutunu anlamak için görmek, yaşamak lazım.
İki tesellimiz var:
1) Hiçbirimize bir şey olmadı. 2) Aziz Nesin’in bütün arşivi kurtarıldı. Çocuklarımızın ilk aklına bu notlar gelmiş. 3000 dolayında dosya... İnanilmaz bir surat ve imrenilecek bir işbirliğiyle çocuklar bütün dosyaları su basmadan kütüphaneden ikinci kata çıkarmışlar. Sabahın köründe uykularından fırlayıp... Çocuklarımızın kimisi haylaz kimisi yaramaz kimisi söz dinlemez olabilir, ama hiç görmedikleri Aziz Dede’lerinin notlarının ilk kurtarılacak eşya olduğunu biliyorlar... Eğitim işte böyle bir şey olmalı. Her şeye karşın iyimserliğimizi elden bırakmayacağız ama. Sürekli ileriye bakmaya and içtik.
Mücadeleye devam!
Sevgili Dostlar, Nesin Vakfı’nın ana binasını depreme karşı güçlendirmek gerekiyordu. Bu sel felaketiyle birlikte binanın zemini daha da zayıflamıştır. Binayı güçlendirmenin maliyeti 350-400 bin lira arasında. Sel felaketi dolayısıyla zararımızın da (insan gücünü saymazsak) en az 500 bin TL dolayında olduğunu sanıyorum. Bizim boyumuzu fersah fersah asan meblağlar bunlar. En zor zamanlarımızda hep yanımızda olan sizlerden bütçenize göre bir katkı bekliyoruz.
Çok teşekkürler. Sizlere ve geleceğe inancımız sonsuz. Hepimizden sevgiler, saygılar.
Ali NESİN

|
Yasal Haberler
Vakıflar Yönetmeliği’nin İç Denetime ilişkin bazı maddelerinin yürütülmesinin durdurulması istemi Danıştay tarafından uygun görüldü 27.09.2008 tarih ve 27010 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Vakıflar Yönetmeliği’nin 43. Maddesinin 2.fıkrasının, 44. maddesinin ve 48. Maddesinin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle TÜRMOB (Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odası Birliği) tarafından açılan dava sonucu T. C. Danıştay Onuncu Daire Başkanlığı (Esas No. 2008/11346) 10.06.2009 tarihinde yukarıda belirtilen yönetmelik hükümlerinin yürütülmesinin durdurulmasına karar vermiştir. İlgili Danıştay kararına buradan ulaşabilirsiniz.
Dernekler Dairesi Başkanı Değişti İçişleri Bakanlığı Kararnamesi ile Dernekler Dairesi Başkanı Dr. Şentürk Uzun Ankara Vali Yardımcılığı’na, boşalan Dernekler Dairesi Başkanlığı’na ise Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Mustafa Yardımcı atandı. Dr. Şentürk Uzun ve Mustafa Yardımcı’yı yeni görevleri nedeniyle kutlar, başarılar dileriz.
|
Devamını oku...
|

Uluslararası Teknolojik, Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı (UTESAV) Başkan Yardımcısı İbrahim Ceylan başkanlığındaki Nijer insani yardım grubu, dördüncü seyahatini tamamlayıp yurda döndü. İlk iki organizasyonu geçtiğimiz yıl tamamlayan ekip, bu yılki ikinci organizasyonu gerçekleştirdi. Afrika'nın en yoksul Müslüman ülkelerinden olan Nijer açlık, hastalık ve yoklukla pençeleşiyor. Türkiye'de faaliyet gösteren, Kutup Yıldızı Derneği, UTESAV, Dost Eli Derneği, Yeryüzü doktorları Grubu, Manisa Doktorları Grubu Afrika'ya insani yardım çıkartması yaptı. Yardım grubunda ayrıca, MÜSİAD İnşaat Sektör Kurulu Yönetim Kurulu Üyesi ve Kafile Onursal Başkanı Akif Çolak, Psikiyatris Dr. İş adamı Mustafa Merter, İş adamı Embiya Usta, İş adamı Ercan Gedikoğlu, işadamı Tahsin Can Merter, Asistan hemşire Selma Merter gönüllü katılımcılar olarak yer aldılar. Sivil toplum kuruluşları, Nijer'in, Başkent Niamey'e 16 saat uzaklıktaki, Maradi Bölgesine tıbbi yardım, gıda malzemeleri, sağlık gereçleri götürdüler. Bölge halkının geçimlerine katkıda bulunmak amacıyla süt keçileri dağıttılar ve yeni su kuyuları açılmasına yönelik çalışmalar yaptılar. Sivil toplum kuruluşları 9 gün süren yardım faaliyetlerini Nijer Sağlık Bakanlığı ve yerel sivil toplum kuruluşu olan O.N.G Goulbi Derneği ile birlikte yürüttüler. Nijer İnsani Yardım Grubunun kafile Başkanı İbrahim Ceylan gezi hakkında şu bilgileri verdi: "Nijer, Afrika'nın en az ilgi gören en yoksul ve ilk Müslüman ülkelerinden birisidir. Nijer'in bazı bölgeleri maalesef hastalık ve açlıkla ölüm kalım mücadelesi veriyor. Afrika'da bir ateş yanıyor. Dünyanın bu kıtaya ilgisini çekmek ve harekete geçmek bir insanlık borcudur. |
Devamını oku...
|
"Müjdat Gezen dostumuz Kadıköy'de yaptırdığı yeni tiyatrosunun alt katında bize bir mekân sundu. Mekânı Nesin Yayınevi işletiyor.
Mekânda Vakıf ürünlerimizi bulabilirsiniz:
* Aziz Nesin ve Ali Nesin kitapları
* Seramiklerimiz (Seramikçimiz Saliha Kartal'ın ve çocuklarımızın eserleri, yakınlarına özgün hediyeler almak isteyenler için birebir)
* Çocuklarımızın resimlerinden yapılmış kartpostallar

* Vakıf'ta organik olarak yetişen sebze ve meyveler ve bunlardan yaptığımız yan ürünler (reçel, salça vb.)
* Vakf'ın ineklerinin sütü ve sütten yaptığımız peynir, kaymak, yogurt gibi yan ürünler (bu ürünler için sipariş vermenizi öneririz.
* Ayrıca dükkânımızda, Nâzım Hikmet, Ruhi Su, Türk Matematik Derneği gibi dost kurumların ürünlerini bulabirsiniz. Örneğin Tarık Akan'ın kitapları, Ruhi Su'nun CD'leri, Matematik Dünyası dergisi vs. Adres: Bahariye Caddesi, Kırtasiyeci sok. Müjdat Gezen Tiyatro Pasajı, zemin kat. no. 16 (Boğa heykelinin karşısından Bahariye caddesine girildiğinde sağdaki ilk sokakta... Pasaj 30 metre ileride sokağın sol kanadında bulunmaktadır. Pasajın en alt katındayız. Telefon: 0216 337 20 73" http://www.nesinvakfi.org/dukkan.html |
HATIRLATMA: Vakıf Beyannameleri için Son Gün 30 Haziran Vakıflarımızın yöneticilerinin bağlı bulundukları bölge müdürlüğüne vermek veya elektronik ortamda göndermek zorunda oldukları yıllık beyanname (Vakıflar Yönetmeliği Ek-2) ile ilgili işlemlerin en geç 30 Haziran’da tamamlanması gerekmektedir. Ayrıca Vakıflar Yönetmeliği’nin 7 no.lu ekini oluşturan İç Denetim Raporu da bir ilk olmak üzere düzenlenmeli ve ekleri ile birlikte düzenlendiği tarihten itibaren en geç iki ay içinde Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne verilmelidir. Ancak bu süre 30 Haziran tarihini geçemez. Yeni vakıflar ayrıca; şubelerinin muhasebe hesap planının vakıf merkezinin hesap planına uygun olmasını, yıl içindeki gelir ve giderlerini, yeni yıla devredecek makbuz bilgilerini ve mevcut paralarını gösteren yılsonu hesap durumlarını her yıl vakıf merkezine gönderilmesini, yıl sonunda şubenin mali tabloları ile vakıf merkezinin mali tablolarının konsolide edilmesini de sağlamakla yükümlüdürler. Konuyla ilgili detaylı bilgi notuna ulaşmak için tıklayınız. Vakıfların Yönetmelik gereğince tamamlamaları gereken beyannamelerle ilgili bir tablo ise yine web sitemize eklenmiştir. Bu tabloya ise buradan ulaşabilirsiniz.
Örgütlenme Özgürlüğünün İzlenmesi İçin Metodoloji Geliştirilmesi Projesi: Son Gelişmeler Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu'nun mali destek sağladığı, TÜSEV'in STGM işbirliğiyle yürüttüğü örgütlenme özgürlüğünün izlenmesi (monitoring) için metodoloji geliştirilmesini amaçlayan projenin bölgesel toplantıları Mayıs ayı itibarıyla tamamlanmıştır. Projenin gelecek adımları toplantılar sırasında alınan geri bildirimler doğrultusunda Örgütlenme Özgürlüğü Raporu’na son halinin verilmesi, her bölgeden temsilcilerin katılacağı metodoloji geliştirilmesine yönelik bir atölye çalışması ve izleme yönteminin belirlenmesi ile son olarak test edilmesidir.
Avrupa Konseyi Sivil Katılım Üzerine İyi Uygulamalar Belgesi Avrupa Konseyi’nin STK’lar konusunda danışma organı olan Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşları Konferansı (Conference of International NGOs) tarafından Avrupa Konseyi üyesi ülkelerde Kamu-STK ilişkilerinin geliştirilmesi için hazırladığı Sivil Katılım Üzerine İyi Uygulamalar Belgesi (Code of Good Practice for Civil Participation) uzman görüşleri ve yerel çalıştaylar neticesinde son şeklini almıştır. Belge önümüzdeki sonbaharda Kiev’de düzenlenecek olan Demokrasinin Geleceği Forumu’nda resmi nitelik kazanarak Avrupa Konseyi Bakanlar Kurulu’na onay için gönderilecektir. Belgenin İngilizce orijinal metnine ulaşmak için: http://www.coe.int/t/e/ngo/public/Code_of_Good_Practice_en.pdf
Sektörden Haberler
STEP Sivil Toplum Forumu, 19 Haziran 2009, Kadir Has Üniversitesi-İstanbul TÜSEV, Sabancı Vakfı ve Vehbi Koç Vakfı tarafından desteklenen STEP (Sivil Toplum Endeksi Projesi) Sivil Toplum Forumu, ülke genelinden ve çeşitli sektörlerden 200'ü aşkın sivil toplum paydaşını bir araya getirecek, STEP bulgularını bir başlangıç noktası alarak Türkiye'de sivil toplumun kapsamlı ve katılımcı bir yöntemle SWOT analizinin yapılmasını sağlayacak bir etkinliktir. Forum'da, kamu, sivil toplum, iş dünyası, ve akademinin önde gelen temsilcilerinin aynı amaç etrafında buluşarak güçlü bir etkileşim meydana getirmesi planlanmaktadır. Oluşturulması hedeflenen etkilerden bir tanesi de, STEP'in ve forumun sonuçlanmasının ardından, sivil toplumu geliştirmeye yönelik çalışmalar yürüten önde gelen paydaşların ülke genelinde bir iletişim ağına sahip olmaları ve araştırma sonuçları çerçevesinde ilerleyebilmeleridir. Sivil Toplum Forumu 19 Haziran 2009 Cuma günü Kadir Has Üniversitesi’nde gerçekleştirilecektir. Projenin web sitesi www.step.org.tr adresinden projeyle ve Sivil Toplum Forumu’yla ilgili detaylara ulaşabilirsiniz.
IPA 2008 Programı – Çok Faydalanıcılı IPA Kapsamında Sivil Toplum Hibe Programı Kapsamında Verilecek Hibeler Avrupa Komisyonu, IPA 2008 Programı kapsamında Çevre, Enerji Verimliliği, İşyeri Sağlığı ve Güvenliği" ile “Yolsuzluk, Organize Suç ve Kaçakçılıkla Mücadele” konularında yürütülecek projeler için STK ortaklıklarının geliştirilmesi ve katkılarının desteklenmesi amacıyla proje teklifleri kabul etmektedir. Hibe programına meslek ve iş örgütleri/dernekler, işveren örgütleri, işçi sendikaları ve sivil toplum örgütlerinin (STK) başvuruda bulunabileceği duyurulmuştur. Çevre, Enerji Verimliliği, İşyeri Sağlığı ve Güvenliği" (Ref. No: 128287) programına son başvuru tarihi 07 Temmuz 2009 Salı olarak duyurulurken, “Yolsuzluk, Organize Suç ve Kaçakçılıkla Mücadele” (Ref. No: 128286) programına en son 03 Temmuz 2009 Cuma günü başvurulabilmektedir. Hibe programına başvurmak için gerekli belgelere https://webgate.ec.europa.eu/europeaid/online-services/index.cfm?do=publi.welcome adresinden referans numarasının girilmesiyle ulaşılabilir.
Yaratıcı Kalkınma Fikirleri Yarışması Sonuçları Açıklandı Dünya Bankası tarafından Türkiye'de Gençlik: Geleceğimizi Şekillendirelim başlığı altında düzenlenen Yaratıcı Kalkınma Fikirleri Yarışması'nın final aşaması sonuçlandı. Yarışmaya 72 ilden 792 proje sahibi başvuru yaparken, final aşamasına ise ön başvuru aşamasını geçen 80 proje katıldı. Ön başvuru aşamasını başarıyla geçen 80 proje sahibi, Dünya Bankası tarafından 20-22 Mayıs 2009 tarihleri arasında düzenlenen Final Aşaması Programı'na davet edildi. 80 projeyi temsilen Final Aşaması Programı'na katılan 160 kişi, projelerini tanıtmanın yanı sıra Girişimcilik, Yaratıcılık ve Yenilikçilik konulu eğitim programlarına da katılma imkanı buldu. Yarışma Jürisi tarafından belirlenen 20 projeye 21 Mayıs 2009 tarihinde İstanbul'da düzenlenen bir törenle ödülleri verildi. Hibe almaya hak kazanan projelerle ilgili detaylı bilgiye önümüzdeki günlerde www.yaraticifikirler.org adresinden ulaşabilirsiniz.
14-16 Mayıs 2009, Avrupa Vakıflar Merkezi (EFC) Genel Kurul ve Konferansı, İtalya 2008’de vakıflarımız ev sahipliğinde İstanbul’da gerçekleşen EFC Genel Kurul ve Konferansı 2009’da Roma’da “Fighting Poverty, Creating Opportunities” temasıyla yapılmıştır. Konferansın açılış töreninde konuşan İtalya Cumhurbaşkanı Giorgio Napolitano’nun ayrımcılık ve yabancı düşmanlığı konusunu vurgulamasının ardından konferansın kapanışında delegeler insan haklarına saygı konusunda ortak bir deklarasyon vermişlerdir. Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, Avrupa Birliği Konseyi Genel Sekreteri Javier Solana'nın Başkanı olduğu Jüri tarafından "Raymond Georis Yenilikçi Filantropist Ödülü”ne layık görülmüştür. Bu ödül ile Sabancı Vakfı, Avrupa'nın en önemli filantropi ödülü listesine Türkiye'den giren ilk vakıf olmuştur. Avrupa Vakıflar Merkezi (EFC) Yıllık Konferansı'nın son gününde Roma Cavalieri Oteli'nde gerçekleştirilen törende ödülü Güler Sabancı adına Sabancı Vakfı Direktörü Zerrin Koyunsağan almıştır. Daha fazla bilgi için www.sabancivakfi.org EFC Genel Kurulu’nda ise 2009 yılı bahar döneminde yapılan oylama sonuçları onaylanmıştır. Böylece TÜSEV EFC Yönetim Kurulu’na tekrar seçilmiş ve 2012’ye kadar bu görevi devam ettirmeye hak kazanmıştır. Konferansla ilgili detaylara http://www.efc.be/agenda/event.asp?EventID=6617 adresinden ulaşabilirsiniz.
Mütevellilerden Haberler
Umut Vakfı “Bireysel Silahsızlanma : Yaşama Hak Tanıyın” Fotoğraf Yarışması “Fotoğraf”ın toplumsal yaşamdaki sosyolojik göstergelerinden, toplumsal iletişimdeki gücünden ve olanaklarından yararlanarak, bireysel silahsızlanmanın toplumsal boyutuna dikkat çekmeyi amaçlayan Umut Vakfı “Bireysel Silahsızlanma: Yaşama Hak Tanıyın” Fotoğraf Yarışması’na başvurular başlamıştır. Fotoğraflar, Merih Akoğul (Fotoğraf Sanatçısı, Yazar), Coşkun Aral (Fotoğraf Sanatçısı), Ayhan Aydın (Fotoğraf Sanatçısı, İFSAK üyesi, MSGÜ Öğretim Görevlisi), Haluk Çobanoğlu (Belgesel Fotoğrafçısı, Bahçeşehir Üniv. Öğretim Görevlisi), Nazire Dedeman (Umut Vakfı Kurucu Başkanı), Nadir Ede (Işık Üniversitesi Güzel Sanatlar Fak. Öğretim Görevlisi, Fotopya Editörü), Nail Güreli (Umut Vakfı Onursal Mütevellisi, Milliyet Gazetesi Köşe Yazarı), İzzet Keribar (E.fiap) ve Nurçay Türkoğlu’nun (Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi) yer aldığı Seçiciler Kurulu tarafından değerlendirilecektir. Yarışmaya son başvuru tarihi 2 Eylül 2009 olarak açıklanmıştır. Başvuru ve detaylı bilgi için: www.umut.org.tr
HASVAK Sağlığa Emek Verenler Ödülleri Sahiplerini Buldu Türkiye Devlet Hastaneleri ve Hastalara Yardım Vakfı’nın (HASVAK) her yıl düzenlediği ‘Sağlığa Emek Verenler’ ödülleri düzenlenen törenle sahiplerini bulmuştur. Törene aralarında TBMM Başkanı Köksal Toptan, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı’nın da olduğu çok sayıda davetli katılmıştır. Bu yıl birinciliğe TBMM Sağlık Komisyonu Başkanı Cevdet Erdöl layık görülürken ikincilik ödülüne Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Daire Başkanı Prof. Dr. Abdullah Murat, üçüncülüğe ise ‘Var mısın Yok musun’ yarışmasını hazırlayan Acun Ilıcalı layık görülmüştür. Dereceye girenlere ödülleri TBMM Başkanı Toptan ve Yazıcı tarafından verilmiştir.
Sabancı Vakfı Toplumsal Gelişme Hibe Programı Sonuçları Açıklandı Sabancı Vakfı Toplumsal Gelişme Hibe Programı kapsamında Kadın, Genç ve Engelli alanlarında “Toplumsal Adalet”, “İstihdam”, “Toplumsal Katılım” ve “Araştırma ve Savunuculuk” konularında geliştirilen 5 projeye toplam 1 Milyon TL hibe verilmiştir. 54 ilden gelen 273 proje başvurusu arasından hibe almaya hak kazanan beş proje ise şöyle: Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) 'Genç Alan', Kadın Merkezi (KAMER) 'Engeller Kalkıyor', Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı (KEDV) 'Mikro Girişimci Kadınlar iş Portalı' (MİKRONET), Altı Nokta Körler Vakfı 'Görme Engellilerin İş Yaşamına Entegrasyonu' ve Toplumsal Konulan Araştırma ve Geliştirme Derneği'nin (TOKAGEDER) 'Engellilere Hizmet, Kadınlara ve Gençlere İstihdam' Projesi. Detaylar için www.sabancivakfi.org.tr adresini ziyaret edebilirsiniz.
WWF-Türkiye Sudaki Ayak İzim Projesi Başladı Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF-Türkiye) ve Unilever, suyun doğru kullanımına yönelik farkındalık yaratmak üzere, stratejik bir ortaklığa imza atarak üç yıl sürecek “Sudaki Ayak İzim” projesine başlamıştır. Tüm üretim ve tüketim süreçlerinde kullanılan toplam su miktarını ifade eden “Sudaki ayak izi” kavramı ve www.sudakiayakizim.org internet sitesiyle, kullanıcıların, “sudaki ayak izleri”ni ölçmesi sağlanmaktadır. Projeyi tanıtmak üzere yapılan basın toplantısında WWF-Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Akın Öngör vakıf olarak özel sektörle işbirliklerine önem verdiklerini söyledi. Türkiye'nin “sudaki ayak izi”ne bakıldığında kişi başına düşen 1,61 milyon litre su kullanımın, 1,24 milyon litrelik dünya ortalamasının yüzde 30 üzerinde olduğunu belirten Öngör, sürdürülebilir bir dünya için sürdürülebilirliği ilke edinen şirketlere ve bilinçli tüketicilere ihtiyaç duyulduğunu vurguladı. WWF-Türkiye Genel Müdürü Filiz Demirayak ise vakıf olarak su kaynaklarının akılcı kullanımına yönelik çalışmalarının başında toplumun suyla ilgili algısını değiştirmenin geldiğini söyledi. |
|
|