Bütün insanlığın ortak mirası olarak kabul edilen evrensel değerlere sahip kültürel ve doğal sitleri dünyaya tanıtmak, toplumda söz konusu evrensel mirasa sahip çıkacak bilinci oluşturmak ve çeşitli sebeplerle bozulan, yok olan kültürel ve doğal değerlerin yaşatılması için gerekli işbirliğini sağlamak amacıyla UNESCO’nun 17 Ekim – 21 Kasım 1972 tarihleri arasında Paris’te toplanan 16. Genel Konferansında sorunun uluslararası bir sözleşme konusu yapılmasına karar verilmiş ve 16 Kasım 1972’de “Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme” kabul edilmiştir. Türkiye, bu sözleşmeyi 23 Mayıs 1982 tarihinde onaylanmış ve 1983 yılında Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.
2008 yılı sonu itibariyle Dünya genelinde Dünya Miras Listesine kayıtlı 878 kültürel ya da doğal varlık bulunmaktadır. Bunların 679 tanesi kültürel/arkeolojik sit, 174 tanesi doğal sittir. 25 tanesi ise karma (kültürel/doğal) sittir. Her yıl gerçekleşen Dünya Miras Komitesi toplantıları ile bu sayı artmaktadır.
Ülkemiz, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün sorumluluğu altında yürüttüğü çalışmalar neticesinde bugüne kadar Dünya Miras Listesine 10 adet varlığımızın alınmasını sağlamıştır.
Bu varlıklardan; İstanbul’un Tarihi Alanları, Edirne Selimiye Camii ve Külliyesi, Safranbolu Şehri, Hattuşaş (Boğazköy)-Hitit Başkenti, Nemrut Dağı, Xanthos-Letoon, Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, Truva Arkeolojik Kenti kültürel, Pamukkale-Hierapolis ve Göreme Milli Parkı-Kapadokya hem kültürel, hem doğal miras olarak listeye alınmıştır.
Dünya Miras Listesinde Yer Alan Doğal ve Kültürel Varlıklarımız
İstanbul ve Tarihi Alanları
Dünya Miras Listesine Alınma Tarihi : 6.12.1985 Liste Sıra No : 356 Niteliği : Kültürel
İ.Ö. 7. yy'da kurulan İstanbul'un kuzeyde Haliç, doğuda İstanbul Boğazı ve güneyde Marmara Denizi ile çevrile kısmı günümüzde “Tarihi Yarımada” olarak anılmaktadır. Kent, Avrupa ve Asya'yı birbirine bağlayan stratejik konumu nedeniyle tarihi boyunca kentte hüküm süren uygarlıklar için daima çok önemli olmuştur. Bu özellikleri ile kent, Roma, Bizans ve Osmanlı gibi büyük İmparatorlulara başkentlik yapmıştır. Bu görkemli geçmişi ile farklı dinleri, kültürleri, toplulukları ve bunların ürünü olan yapıtları benzersiz bir coğrafyada bir araya getiren İstanbul, UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer almaktadır. İstanbul’un Tarihi Alanları, 6.12.1985 tarihinde Dünya Miras Listesine 4 ana bölüm olarak dahil edilmiştir. Bunlar; Hipodrom, Ayasofya, Aya İrini, Küçük Ayasofya Camisini içine alan Arkeolojik Park; Süleymaniye Koruma Alanı; Zeyrek Camisi ve çevresini içine alan Zeyrek Koruma alanı ve Tarihi Surlar Koruma alanını içermektedir.
Dünya Miras Komitesi Dünya Miras Listesinde yer alan varlıkların korunma durumunu izlemekte ve kendisine iletilen tüm bilgi ve tavsiyeleri değerlendirerek kararlar almaktadır.
İstanbul’un Tarihi Alanları, 2003 yılındaki 27. Dönem Dünya Miras Komitesi toplantısının “Dünya Miras Listesine kayıtlı varlıkların korunma durumu” başlıklı gündem maddesinde yer almıştır ve somut adımlar atılmadığı takdirde “Tehlike altındaki Dünya Mirası Listesi”ne kaydedilmesi tehlikesi ile karşı karşıya olduğu belirtilmiştir.
Bu karar üzerine Genel Müdürlüğümüz 2004, 2005, 2006, 2007 ve 2008 yıllarında İstanbul’un Tarihi Alanlarının korunma durumuna ilişkin beş ayrı ilerleme raporunu Dünya Miras Komitesine sunmuştur.
|
Devamını oku...
|
TARİHTE ‘Müzekent’ olarak da adlandırılan Bitlis’in Ahlat İlçesi’nin, Dünya Kültür Mirası Programı’na alınması için Kültür Bakanlığı tarafından başlatılan miras alanları tespit çalışmalarına başlandı.
Bitlis’in Ahlat İlçesi Halk Eğitim Müdürlüğü toplantı salonunda düzenlenen ‘Dünya Miras Alanı Yönetim Planı’nı hazırlama toplantısında Ahlat’ın Dünya Miras Listesi’nde yer alması için yapılan alt yapı çalışmaları çerçevesinde alan tespit çalışmaları yapıldı. Konu uzmanlar ve akademisyenlerce tartışılarak değerlendirildi. Düzenlenecek raporlarla birlikte alan tespitinin netleşeceği belirtildi. Ahlat Belediye Başkanı Mevlüt Gülmez, Ahlat’ı programa dahil etmek için yapılanlardan duyduğu memnuniyeti ifade ederek ‘Ahlat Selçuklu Mezarlığı, Osmanlı Kalesi’nin de içinde bulunduğu Kale Mahallesi, Ahlat Mağara Evleri ile komisyonun hazırlayacağı raporlar doğrultusunda gerek görülen yerler yönetim planına işlenecektir’ dedi.
İl merkezine 60 km. mesafede, Van Gölü kıyılarında kurulu bulunan Ahlat ilçesinde çoğu 13. yüzyıldan kalma 14 kümbet, 2 kale, Selçuklu döneminden kalma 5 tarihi mezarlık, Osmanlı döneminden kalma 1 tarihi mezarlık, Yuvadamı köyünün kuzeyinde M.Ö. 2000 ile M.Ö.1200 yılları arasında kalan döneme ait 4 ayrı mezarlık, Osmanlı döneminden kalma 2 cami, 1 hamam bulunmaktadır.
 Bayındır Köprüsü
|
 Kadı Mehmet Camii
|
|
Sokollu Mehmet Paşa (Drina) Köprüsü
|
Mostar'daki Eski Köprü'nün 2005 yılında Dünya Mirasları Listesine eklenmesi sonrasında, UNESCO geçtiğimiz günlerde Bosna-Hersek'teki (BH) bir Osmanlı köprüsünü daha dünyanın seçkin eserleri listesine ekledi.
Osmanlı mimarisinin bir başyapıtı kabul edilen Sokollu Mehmet Paşa Köprüsü, 16. yüzyılın sonunda Sırbistan ile tarihi sınırı oluşturan Drina Nehri boyunca yer alan BH'nin batısındaki Visegrad kentinde inşa edildi.
179,5 metre uzunluğundaki taş köprü 11 kemerden oluşuyor. Bosna doğumlu vezir-i azam Sokollu Mehmet Paşa tarafından yaptırıldı. Mimar Sinan (1489-1588) tarafından tasarlanan ve mimarın bugüne kadar ulaşmayı başarmış altı köprüsünden biri olan yapı, Osmanlı İmparatorluğu'nun en iyi mimari örneklerinden biri olarak kabul ediliyor.
Mart ayı sonunda, UNESCO Başkanı Koichiro Matsuura Saraybosna'da BH makamlarına köprünün UNESCO'nun kayıtlarına eklendiğine dair bir sertifika sundu.
Matsuura, "Kültürel değeri hem ulusal hem de kültürel sınırları aşıyor."
Tarih köprüyü bir Balkan simgesi haline getirdi. Yapı, Nobel ödüllü yazar İvo Andriç'in 1945 tarihli "Drina Köprüsü" adlı kitabının en çok tanınan "karakteri". Romanda, Osmanlı hükümdarlığı boyunca Visegrad'da yaşayan Ortodoks Hıristiyan Sırplarla Müslümanlar arasındaki ilişkiler anlatılıyor. Kitapta, köprü yalnızca nehrin değil kentteki dini uçurumun iki yakasını birleştirmekle birlikte, ikincisini gerçekleştirmede pek başarılı olamıyor.
Daha yakın geçmişte yaşanan anlaşmazlıklar Matsuura'yı Visegrad'a yapmayı planladığı bir ziyareti güvenlik nedenlerinden ötürü iptal etmek zorunda bıraktı. BH ziyareti sırasında, daha çok Boşnak bir grup olan Kadın Savaş Mağdurları Derneği köprüye BH ihtilafının kurbanlarının anısına bir plaket yerleştirdiler. Yerel Bosnalı Sırp makamları plaketi ertesi gün kaldırdılar.
1992 yılında, radikal Bosnalı Sırplar Visegrad'da kentin Boşnak nüfusuna karşı zulümler gerçekleştirdiler. 121'i çocuk üç bin Boşnak, çoğu köprünün üstünde olmak üzere öldürüldü. Dayton Barış Anlaşması sonrasında kasaba Bosnalı Sırp liderliğindeki Sırp Cumhuriyeti'ne kaldı.
BH Cumhurbaşkanlığı Reisi Haris Silayciç köprünün Dünya Mirası Eserler listesine alınması dolayısıyla düzenlenen törende yaptığı konuşmada, ihtilaftan sağ kurtulanların "saygılarını hakettiğini" söyledi.
Sokollu Mehmet Paşa Köprüsü bu kadar çok tarihi ayaklanma gördükten sonra önemli bir turistik nokta olmaya devam ediyor. Köprü, bir çok defa onarımdan geçmiş olsa da orijinal görünümünün çoğunu koruyor. Dünya Eserleri İzleme Örgütü köprüyü 2006 yılında dünyanın en çok tehlike altındaki 100 yeri listesine koydu.
Saraybosna'dan Antonio Prlenda'nın haberi – 16/04/08 |
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Bosna Hersek'in tarih ve kültür şehirlerinden Yayçe'nin Dünya Miras Listesi'ne alınacağını açıkladı.
Yayçe şehrinin aday olmak için gerekli şartları yerine getirdiğini ve dünya miras listesine alınacağı açıklamasını Yayçe halkı buruk bir sevinçle karşıladı. Yayçeli bir Boşnak olan Nuriye Mujezinoviç, "1992-1995 savaşında büyük acılar yaşadık. Birleşmiş Milletler 4 yıl boyunca Bosna Hersek'in her tarafından duyulan çığlıkları görmezden gelip Boşnakları kendi kaderine mahkûm etti. Avrupa'nın en büyük 4. ordusu tüm ülkemizi yakıp yıktığında Bosna'nın değeri yokken, şimdi her yıl bir şehrimize ödül vererek sahip çıkıyor. Birleşmiş Milletler sanırım Bosna Hersek ayıplarını UNESCO ile kapatıyor." dedi.
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Bosna Hersek'in tarih ve kültür şehirlerinden Yayçe'nin Dünya Miras Listesi'ne alınacağını açıkladı. Yayçe şehrinin aday olmak için gerekli şartları yerine getirdiğini ve dünya miras listesine alınacağı açıklamasını Yayçe halkı buruk bir sevinçle karşıladı.
Yayçeli bir Boşnak olan Nuriye Mujezinoviç, "1992-1995 savaşında büyük acılar yaşadık. Birleşmiş Milletler 4 yıl boyunca Bosna Hersek'in her tarafından duyulan çığlıkları görmezden gelip Boşnakları kendi kaderine mahkûm etti. Avrupa'nın en büyük 4. ordusu tüm ülkemizi yakıp yıktığında Bosna'nın değeri yokken, şimdi her yıl bir şehrimize ödül vererek sahip çıkıyor. Birleşmiş Milletler sanırım Bosna Hersek ayıplarını UNESCO ile kapatıyor." dedi.
15. yüzyılda Bosna Krallığı'nın başkenti olan Yayçe, 1461 yılında Bosna Kralı olan Stjepan Tomaseviç'in hükümdarlığının başladığı şehir. Osmanlı Devleti'nin
1528'e kadar fethedemediği şehir Papa tarafından Bosna'da Hristiyanlığın son kalesi olarak yardımlarla desteklendi. 1528'de Osmanlı devletine bağlanan Yayçe şehri, kalesi, kendine özgü tipik evleri, saat kulesi ve Avrupa'nın en güzel şalelerinden biri sayılan Yayçe şelalesine sahip bir Ortaçağ şehri.
Yayçe'nin listeye alınmasıyla Bosna Hersek üç tarihi eseriyle dünya miras listesine girmiş olacak. UNESCO önceki yıllarda Mostar şehrinde Hırvatlar tarafından 1993 yılında yıkılan ve savaş sonrası aslına uygun olarak TİKA'nin desteğiyle ER-BU isimli bir Türk şirketi tarafından yeniden inşa edilen Mostar köprüsünü 2005 yılında listeye almıştı.
Mostar'ın yanı sıra UNESCO, Visegrad şehrinde 1992 yılında Sırplar tarafından 3 bin sivil Boşnağın başları kesilerek nehire atıldığı ve "kızıl nehir" olarak adlandırıldığı Drina köprüsü üzerindeki Sokullu Mehmet Paşa köprüsünü 2007 yılı sonunda dünya miras listesine almıştı. |
Önemli Türk kültür mirasları liste halinde toplanıyor. TÜRKSOY`un öncülüğünde oluşturulacak Kültürel Miras Listesi jürisinde İlber Ortaylı ve Halil İnalcık da bulunuyor.
İstanbul`u Kültürel Miras Listesi`nden çıkarmakla tehdit eden UNESCO, uzun zamandır Türkiye`den yeni hiçbir tarihi yapıyı bünyesine dahil etmiyordu. UNESCO`nun bu tutumuna ve Dünya Miras Listesi`ne karşı, TÜRKSOY Kültürel Miras Listesi oluşturuluyor. Listede, Orhun Abideleri, Ahmet Yesevi Türbesi ve Mamun Medresesi gibi Türk dünyasının bütününü ilgilendiren eserlerle beraber İstanbul`un tarihi yarımadası da yer alacak.
İNALCIK VE ORTAYLI DA JÜRİDE
TÜRKSOY Kültürel Miras Listesi`ne girecek eserlerin tespiti bir jüri tarafından yapılacak. Azeri Mimar- Tarihçi Rıdvan Bayramov`un başkanlığını yaptığı jüride tarihçi, sanat tarihçisi ve mimarlar görev yapacak. Türkiye`den de İlber Ortaylı, Halil İnalcık gibi önemli isimlerin jüride görev alması bekleniyor.
TÜRKSOY tarafından, Azerbaycan`da "Türk Dünyası Somut Kültürel Miras Araştırma Merkezi", Kırgızistan`da da "Türk Dünyası Somut Olmayan Miras Araştırma Merkezi" kurulacak. Türk Dünyası Kültürel Miras listesi oluşturulması çalışmaları bu merkezlerde yürütülecek. Mimari eserler somut olan kültürel miras listesinde yer alırken, Dede Korkut hikayeleri, Manas Destanı gibi sözlü eserler de somut olmayan kültürel miras listesinde yer alacak. Listeye girecek eserlerin korunması, tanıtılması ortak proje ve kaynaklarla gerçekleştirilecek. UNESCO`daki Dünya Kültür Mirası Listesi`ne girmiş Türk eserleri aynı listede kalırken, listedeki eserler TÜRKSOY`un listesine de alınabilecek.
|
Devamını oku...
|

Çin'in özgün mimarî yapıları Eryilou (Eryi Tulou) Dünya Mirası Listesi'ne alındı.
Çin'in güneydoğusundaki Fujian eyaletine özgü otantik yerleşim ve konut mimarisi, yerel dilde 'tulou' veya 'eryılou (eryi tulou)' denilen yapılar, BM Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı (UNESCO) Dünya Mirasını Koruma Komitesi tarafından 'Dünya Mirası Listesi'ne dahil edildi.
Fujian eyaleti Hua'an ilçesi xiandu kasabasına bağlı Dadi köyünde 'eryi tulou' (ortada ve arkada solda) mimarisi antik binaları bu binaların iç kısmında avlular ve kenarlarında konutlar yer alıyor.
(AA) 15 Temmuz 2008
|
Bosna-Hersek'in UNESCO Dünya Mirası Listesinde bulunan Mostar Köprüsü ve Sokullu Mehmed Paşa Köprüsünden sonra üçüncü yer olacak. Bosna hükümeti de Pocitelj'nin listeye girmesini destekliyor.
Ortaçağ ve Osmanlı öğelerini taşıdığı gibi Akdeniz ve Doğu özelliklerini de barındıran bu müstahkem kasaba Neretva nehrine yukarıdan bakıyor. Cami, medrese, imaret ve saat kulesinin yanısıra incir ağaçlarıyla gölgelenen ufak bahçeli, kubbeli ve üçgen köşeli çatılı, cumbalı taş evler kasabanın genel görüntüsünü oluşturmaktadır.
Dubrovnik - Mostar ve Saraybosna yolu üzerinde olduğundan gezginler tarafından iyi bilinmektedir. Ancak UNESCO Dünya Mirası Listesine alındığında turistik çekiciliğinin çok daha fazla artacağı şüphesizdir.

|
Devamını oku...
|
The World Heritage List includes 878 properties forming part of the cultural and natural heritage which the World Heritage Committee considers as having outstanding universal value.
These include 679 cultural, 174 natural and 25 mixed properties in 145 States Parties. As of April 2009, 186 States Parties have ratified the World Heritage Convention.
|
Devamını oku...
|
İran'daki tarihi 3 kilise Dünya Kültür Mirası listesine alındı.
UNESCO'ya bağlı Dünya Miras Komitesi, İran'daki 3 kiliseyi Dünya Kültür Mirası listesine dahil etti.
Kanada'nın Quebec kentindeki 32. Dünya Miras Komitesi oturumunda listeye alınan “The Saint Thaddeus Monastery”, “The Saint Stepanos” ve “The Chapel of Dzordzor” adlı kiliseler İran'da yaşayan Ermenilere ait.
Dünyanın en eski kiliselerinden biri olarak bilinen “The Saint Thaddeus Monastery”in 1700 yıllık bir geçmişi bulunuyor. Kilise, geleneksel Ermeni mimarisi ve dekorasyonunun en iyi örneklerinden biri olarak kabul ediliyor.
|
|
|