AHİ BİRLİKLERİ VE “ÇAĞDAŞ’’ ODALAR |
Köylere kadar yayılmış olan bu örgütün temelinde, yardımlaşma ve topluluk düzenini koruma ilkeleri yatar. Ahi zaviyelerinde müderrisler ve kadılar tarafından düzenli olarak dersler verilir, herkese yeteneğine göre; hat, tezhip, müzik v.b. öğretilirdi. Alın teriyle geçinme ilkesini takip eden ahiler; bozuk, sakat mal satmazlar, satanlar meslekten çıkarılırdı. İşini düzgün yapmayan bir esnaf, Ahi Örgütü tarafından ikaz edilir,ikazlara kulak asmadığı taktirde, Ahi Örgütü bu esnafın "pabucunu dama atardı". Pabucu dama atılan esnaf ve birinci derece yakını, ömrünün sonuna kadar, o mesleği icra etmekten men edilirdi. Ahiliğin temel çabalarının başında iş ahlakının yaygınlaştırılması geliyordu. Varlık nedeni, mükemmel ve müreffeh bir toplum hayatı oluşturmak olan Ahiliğin yaşam felsefesi ise "eline, diline, beline sahip ol; kalbini, kapını, alnını açık tut" ifadesi ile özetlenebilir. Anadolu’daki izleri; imece, yaran meclisi ve sohbeti biçiminde, bugün de sürmekte olan ahi birlikleri, 1925’te resmen kapatılmıştır. Yaklaşık 150 yıldır, aydınların önemli bir bölümünün yönlendirmesi ile rotasını batı medeniyeti yönüne çevirmiş olan Türk toplumu, batılı karşılıkları ile değiştirmek için, kendine özgü olan hemen tüm kurumlarını fesh etmiş ancak batılı karşılıklarını ise henüz bir türlü bünyesine yeterince uyarlayamamış, yani Araf’da kalmış durumdadır. Ahilik ruhu, asırlık bir erozyonun ardından, 1925’de konulan nokta ile toptan rafa kaldırılmış, ancak yerine bu ruhun batıdaki karşılığı alınıp yerleştirilememiş, sadece ruhsuz bir iskeletle (bugünkü meslek odaları) bu boşluk doldurulmaya çalışılmış ve hala da bu verimsiz çaba sürdürülmektedir.
Batıda, binlerce yılda oluşan ruh, öyle elbise gibi alınıp giyilememiştir. Alınabilen iskelet, Odaların, rutin işleri başarıyla yapmasına olanak sağlamakta ancak Oda üyelerinin ve yörenin ileriye gitmesi adına pek fazla işe yaramamaktadır. Geçenlerde bir Esnaf Odası başkanı samimi bir itirafta bulundu: “Sonunda ne işe yaradığımızı anladım, biz oda üyesinin bayram ve kandillerini cep mesajı ile kutlama işine yarıyoruz, ancak Ankara’daki toplantılarda da görüyorum ki, ülke genelinde ciddi bir işin ucundan tutan herhangi bir Oda’dan bahsedebilmek zor, yani sorun yalnızca Yalova’nın sorunu değil”. http://www.yalovagazetesi.com/KoseYazilari/YaziDetay.aspx?YaziID=520 |